Nefesimizi kesen soğuk kış aylarında öğrenciler Kırşehir'in puslu havasından hep şikayetçiydi o yıllarda. Sanki kazanlarında kömür yanan eski Ankara gibiydi. Her akşam orta çağ karanlığı sessiz ve kimsesiz sokaklarda bu dumanı çekerdik içimize. Çoğu zaman yemek için açık bir yer arardık gecenin geç saatinde. Çünkü vazgeçilmez Orta Anadolu oyunu "yüz bir" çok geç saatlerde biterdi. Evcimen Kırşehir halkı o saatte dışarıda bir şey yemezdi. Çıkanlar ancak öğrenci olabilirdi. Öğrenciler için ise geç saatlere kadar dükkan açmaya değmezdi. Bu öğrenci milleti hem az para bırakır hem de bir tas mercimekle koca bir ekmeği yerlerdi. Sanki doğalgazdan sonra değişti o gecelerin karanlık havası. Büyük şehirlerden gelen ve her şeye tepeden bakan öğrenciler ile kombilerle yeni tanışacak olan ev sahipleri arasında kiradan düşmece oyunları başlamıştı. En nihayetinde orta yollar bulundu ve rahata erindi. Evini üç kat fazlasına kiraya vermiş ev sahibi uzun yıllardır böyle bir masraf ya...
Türkiye ve Dünyada eğitime dair ne varsa...