Tembellik Değil, Anlamsızlık Yorgunluğu Tembellik, hayatımın başından beri benimle yürüyen bir gölge gibiydi. Şimdi bunca içerik üretiyor olmama bakıp “Bu kişi nasıl tembel olabilir?” diye düşünebilirsiniz. Oysa bu üretkenliği kazanmak yıllar süren içsel bir mücadelenin sonucudur. İnsan çoğu zaman emeğin, üretmenin, çabanın ne kadar değerli olduğunu fark etmek için hayatın ona bazı deneyimler yaşatmasını beklemek zorunda kalıyor. Belki bu yüzden tembelliğin, aslında sadece çalışmamak değil, ruhun anlam bulamadığı yerlerde yorulması olduğunu düşündüm. Peki tembellik neden bu kadar yaygın? Neden bazı insanlar saatlerce yorulmadan çalışabiliyorken, bazıları en basit işi bile erteliyor? Bunun cevabı, bence, yalnızca fiziksel yorgunlukta değil; işin anlamında gizli. Faydasına inanmadığımız, içi boş, sadece “yapmış olmak için yapılan” işler, insanın ruhunu söndürüyor. Özellikle de devlette çalışan bir öğretmenseniz bunu daha derinden hissedersiniz. Çünkü sınıfta öğrencilerle olmak, üretmek, ...
Türkiye ve Dünyada eğitime dair ne varsa...